Öğretmen: Uzun yıllar önce ormanın derinliklerinde küçük yaratıkların yaşadığı bir köy varmış. Onlar kendilerine Şirin derlermiş. Küçük mantardan evleri varmış ve çok mutluymuşlar. Bir gün süslü şirinin canı çok sıkılmış ve ormana piknik yapmaya
gitmek istemiş. Gözlüklü şirinin yanına gitmiş ve...
Süslü Şirin: Gözlüklü şirin bugün hava çok güzel. Şirin babaya söyleyelim, ormana pikniğe gidelim.
Olur mu?
Öğretmen: Gözlüklü şirin o esnada kitap yazıyormuş. Süslü şirinin bu fikri onu da çok mutlu etmiş.
Gözlüklü Şirin: Tamam olur, hem ben de bu güzel kitabımı doğadaki canlılara şirinlemiş olurum ama önce somurtkan şirine ve şirineye de söyleyelim.
Öğretmen: O esnada gözlüklü şirin ve süslü şirin somurtkan şirini görerek ona seslenirler.
Süslü Şirin ve Gözlüklü Şirin: Somurtkan, somurtkan...
Öğretmen: Somurtkan süslü şirin ve gözlüklü şirinin seslenmesini duyar ve
onların yanlarına gelir.
Süslü Şirin: Bugün hava çok güzel diye pikniğe gidelim diyoruz.
Gelir misin bizimle?
Somurtkan Şirin: Gelirim ben de çok yorulmuştum dinlenmiş olurum.
Gözlüklü Şirin : Tamam o zaman haydi şirineyi,
sakarı, hayalciyi ve tembel şirini almaya gidelim.
Öğretmen: Somurkan şirin, süslü şirin ve gözlüklü şirin şirinenin evine giderler. Şirine o esnada bahçesindeki rengarenk çiçeklerini sulamaktadır. Şirineyi gören somurtkan şirin;
Somurtkan Şirin: Şirine, Şirine, Şirine...
Şirine: Efendim somurtkan şirin
Somurtkan Şirin: Biz pikniğe gidelim diyoruz. Sen de
gelmek ister misin?
Şirine: AA çok isterim. Hem yeni çiçekler toplarım bende. Ama önce şirin babaya, hayalci şirine ve aşçı şirine de söyleyelim.
Öğretmen: Şirinler hep birlikte hayalci ve aşçı şirinin yanına gider. Aşçı şirin o esnada hayalci şirinle birlikte odun toplamaktadır. Şirine onlara
seslenir...
Şirine: Aşçı şirin, sakar şirin...
Öğretmen: Sesi duyan aşçı ve sakar şirin ellerindeki
odunları yere bırakır ve şirinenin yanına gelirler.
Şirine: Bugün hava çok güzel bizimle pikniğe gelmek ister
misiniz?
Hayalci Şirin: Bu çok güzel bir fikir. Çok isterim. Kocaman bir çınar ağacının altına yatıp hayallerimi şirinlemek istiyorum...
Aşçı Şirin:Ben de gelmek istiyorum. Sizin için büyük bir şirin çilekli pasta şirinlicem.
Öğretmen: Tembel şirin o esnada konuşulanları duyarak şirinlerin
yanına gider.
Tembel Şirin: Şirinler, şirinler ben de gelmek
istiyorum.
Öğretmen: Şirinler hep birlikte pikniğe gitmek istediklerini söylemek için şirin babanın evine doğru yola
koyulurlar. Şirin baba evinin önünde kitap okumaktadır. Tembel şirin pikniğe gitmek için izin ister.
Tembel Şirin: Şirin baba biz pikniğe gitmek
istiyoruz izin verir misin?
Aşçı Şirin ve
Hayalci Şirin: Lütfen şirin baba lütfen...
Şirin Baba: Durun şirinlerim. Nereye gideceksiniz bakalım?
Şirine: Ormana şirin baba, fazla uzaklaşmayız söz.
Öğretmen: Şirin baba,
şirinlerinin bu isteğini bir şartla kabul eder. Bu şart ise doğayı temiz
tutmalarıdır.
Şirin Baba: Tamam ama sakın uzaklaşmayın. Hee bide sakın çöplerinizi
yerlere atıp da ormanı kirletmeyin. Karanlık olmadan da köye geri dönün tamam
mı şirinlerim?
Aşçı Şirin: Tamam şirin baba sen merak etme
Öğretmen: Şirinler hep
birlikte sepetlerini alırlar ve ormana doğru yola koyulurlar. Şirine sofra
bezini serer ve gözlüklü şirin bu esnada kitabını okur.
Şirine bu duruma çok kızar.
Şirine: Gözlüklü sen neden yardım etmiyorsun? Haksızlık bu.
Gözlüklü Şirin: Ne haksızlığı şirine ben burada kitabımı
şirinlemeye çalışıyorum.
Aşçı Şirin: Olmaz gözlüklü yardım etmezsen bu güzel şirin
çileği pastamdan yiyemezsin.
Gözlüklü Şirin: Tamam tamam geliyorum bensizde bir şey
yapamazsınız zaten.
Öğretmen: Şirinler hep birlikte yerler, içerler. Şirine çiçek toplar. hayalci şirin hayallerini şirinler, gözlüklü şirin kitap yazar, temel şirin uyur ve aşçı şirinse şirin çileği toplar. Somurtkan şirin ise
etrafındaki şirinleri izlemektedir. Bu esnada şirin babanın canı çok sıkılır. Karnı acıkır. Karnını doyurmak için şirin çileği toplamaya ormana gider. Hem de
şirinlerine bakacaktır. Ormana gider ve şirinlerini görür. Şirin bana onları uzaktan
izlemektedir.
Tembel Şirin: Arkadaşlar akşam şirinledi. Köye dönelim artık.
Hayalci Şirin: Evet dönelim şirin baba da merak eder...
Öğretmen: Şirinlerin çöpleri her tarafa dağılmıştır. Şirine'nin aklına şirin
babanın uyarısı gelir. Bu nedenle çöpleri toplaması için süslü şirinden yardım ister.
Şirine: Süslü çöpleri
temizler misin? Benim elimde çiçekler var.
Süslü Şirin: Ben neden temizliyorum. aşçı şirin temizlesin. Ben şifalı bitkilerimi ayırıyorum.”
Aşçı Şirin: Şuanda bir pasta tarifi
üzerinde şirinliyorum. Hiçte toplayamam. Gözlüklü şirinlesin. Hem o biz sofrayı
kurarken pek yardım etmedi.
Öğretmen: İtiraz eden
şirinler piknik alanından uzaklaşır. Çöpleri ne yazık ki gözlüklü şirin de toplamak istemez.
Gözlüklü Şirin: Ben neden şirinliyorum. Benim şirinlemem
gereken çok daha önemli şeylerim var.
Öğretmen: Piknik alanında çöplerini bırakıp giden şirinleri, şirin baba uzaktan
izlemektedir. Şirinlerin piknik yaptığı bölgeye doğru giderken
Şirin Baba: Sizi kirli şirinler sizi. Size iyi bir ders vereyim de
görün gününüzü.
Öğretmen: Şirin baba eline
bir çöp poşeti alır ve çöpleri toplar. Köye gelir. Bu esnada şirinler çoktan evlerinde dinlenmeye çekilmişlerdir. Şirin baba topladığı çöpleri birer poşete daha koyarak şirinlerin evlerinin kapısına bırakır ve söylenmeye devam eder.
Şirin Baba: Sabah
pis kokuya uyanında görün bakalım çevreyi kirletmek ne demekmiş.
Öğretmen: Sabah olduğunda
şirinlerin hepsi pis bir kokuyla uyanırlar. Kapıdaki çöpü gördüklerinse hemen şirin babanın yanına
koşarlar. Tembel şirin hemen yakınmaya başlar.
Tembel Şirin: Şirin baba şirin baba biri kapıma çöpünü koymuş.
Aşçı Şirin: Benim de.
Süslü Şirin: Benim de.
Hayalci Şirin: : Benimde.
Peki, ama kim yapar böyle bir şeyi. O şirini bulup hemen çöpleri şirinletelim.
Öğretmen: Şirin baba küçük bir tebessüm eder ve şirinlerine neden telaş
ettiklerini sorar.
Şirin Baba: Durun
bakalım ne bu telaşınız.?
Şirine: Şirin baba kapımıza çöp şirinlemişler. Ne kadar ayıp.
Şirin Baba: Doğru çok ayıp
Süslü Şirin: Kimin çöpleri onlar şirin baba
Şirin Baba: Sizin
Öğretmen: Gözlüklü şirin çöplerin onlara ait olduğuna inanmaz. Çok şaşırır.
Gözlüklü Şirin: Bizim mi?”
Şirin Baba: Evet sizin çöpleriniz
Gözlüklü Şirin: Olur mu şirin baba şirin hiç evini kirletir mi?
Şirin Baba: Değil mi ev kirletilmez. Tabi ki çevrede
kirletilmez. Bu çöpler sizin dün piknikte şirinlediğiniz çöpler. Hiç biriniz
şirinleyip çöp kutusuna atmamışsınız. Bende getirip sizlere şirinledim
çöplerinizi. Anladınız mı şirinlerim_
ŞİRİNLERİN HEPSİ: Anladık şirin baba, Özür
dileriz şirin baba...
Tembel Şirin: bir daha olmaz şirin baba, söz veriyoruz. Çok özür
dileriz.
Şirin Baba: Umarım öyle olur. Hepimiz çevremizi
kirletirsek, doğa yaşanmaz bir hal alır. Şimdi gidip çöplerinizi alın ve çöpe
şirinleyin bakalım. Hadi.
Öğretmen: Şirinler
yaptıklarından çok pişman olur. Hemen çöplerini alarak çöp kutusuna atarlar. Artık doğayı hiç kirletmek istemeyeceklerdir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
Öğretmen: Evet çocuklar,
oyun oynarken eğlendiniz mi ?
Şirin baba sizce şirinlere neden kızdı?
Neden çöplemizi çöp kutusuna atmalıyız?
Çevremizi temiz tutmazsak neler olabilir?

Yorumlar
Yorum Gönder